- "Samsun Özel" Seyahatnamesi -

- Samsun Onur Anıtı - 
Atamızın Samsun'a çıkışının anısına 1932 yılında yaptırılmış olup, söylenen rivayetlere göre atın kuyruğu yere değmeseymiş dünya harikaları arasına girebilirmiş. 

Bu soğuk havada İstanbul'un kalabalığından, trafiğinden, samimiyetsizliğinden uzakta 4 gece 5 günlük sıcacık bir gezi hikayesi :) 

Tek başına gitmiş kız bi de. Anası babası yok mu bunun. Nasıl yollamışlar öyle. Cık cık cık allahtan bizim kız böyle değil.

Kocaman kocaman heyecanlarımı da koydum bavullarıma düştüm yollara. Galiba heyecanları çok koymuşum 3 bavulla gittim. Hayır anacım sanırsın özel arabamla yada taksiyle falan gidicem, doldurdukça doldurmuşum. Metrobüsle gidiyorum alt tarafı, bırak o bavullarla yer vereni ellerinden gelse atarlar beni.
Geldik havaalanına..(Tabi şimdi gideceğim tek yer havaalanı bana lazı....) Tamam tamam. Evet geldik. Millet uçağının kalkmasına 1 saat kala gelirken ben görmemiş 2,30 saat önceden geldim. Neyse allahtan imdadıma benim gibi iki kadın yetişti de iki sohbet ettik. Merhaba "Sizin uçak kaçta?Hımm daha varmış. Ee tek mi gidiyorsun? Annen baban biliyor mu?"

Sağsağlim geldik. Uçuş o kadar berbattı ki sanırım bizim pilot türbalans aşığı arada bi girmeyi bırak türbülanstan çıkmadık hiç. Ayrıca verdikleri kahve çok acıydı, kek güzeldi. Pardon bi tane daha kek alabilir miyim?

Ooo oğlum akşama maç varmış haydi stada, erken gidek de güzel yer kapak. Çekirdeği unutmayın sakın, çekirdek önemli.

Ben böyle takım aşkı, böyle takım sevdalısı insanlar görmedim. Adam sahaya telefonunu fırlattı, telefonunu.. Az çekirdek versene kanka. 

Atkı ne kadar ağbi? 10 lira. 5'e ver alayım. Olmaz maliyeti kurtarmaz. Peki şapka ne kadar? 5 lira. Atkı şapka 10 lira olur mu? Olur olur. Görüldüğü üzere Samsun esnafı o kadar temiz kalpli ki pazarlık bile yapamıyor :) 

Lara lay lay lara lara lay lay Samsunsiiiipor. Fenerbahçeli kardeşlerim kızmasın ama Samsun güzel yendi, çok ta güzel yendi iyi yendi yalnız. Maçta o kadar çok bağırıp zıpladım ki sanırsın bileğimi kessem Samsunspor renkleri akacak. 

Birazda Samsun'u, Samsun insanını, oranın geleneklerini anlatıver hele;

Bi kere hangi şehirde yaşıyorsunuz bilmem ama Samsun size yaşadığınız şehri özletmiyor hiç.(Hele ki İstanbul Samsun'nun bokunu yesin) Havası çok temiz. Az insan var. Trafik yok denecek kadar az. Hemen hemen en uzak yere bile 10 15 dakikada gidebiliyor. Yolda bırak sana laf atılmasını eğer karşıdan karşıya geçersen yanında da bayan varsa arabalar sana yol bile veriyor.
Samsun insanı çok güzel insanlar. Çok sıcak kanlılar. En güzeli de memleket kavramlarının olması. Memleketlerine laf söyletmiyorlar. Bu da insanı imrendiriyor açıkcası.
Samsun çok ucuz şehir. 5 liraya o gün karnınızı doyurabilirsiniz.
Her ne kadar Samsun insanı buraya "Küçük Nişantaşı" deseler de bana daha çok Şişli-Kurtuluş'u hatırlattı.
İnsanlar hemen hemen her gün sıkılmadan soslu dürüm yiyorlar. Ve bundan da çok mutlular. (Gerçekten tadı çok iyi, özellikle lavaşı. Olsa da yesek la)

Burada insanlar çeşmeden su içiyorlar.(Gayet temizmiş ama ben alışamamıştım) 

Ve en güzeli ise her pazar tüm Samsun'nun pide yemesi. İnsanlar pide içlerini evde hazırlayıp, pidecilere veriyor. Pideciler onu pide haline getiriyor. Samsunların değişmeyen pazar gelenekleri :) 

Eee biraz da alışveriş yapalım :)

Ayakkabı 60 lira. (Aovvvvvv) Küpeler 18 lira. (Ouuvvv)

Çok konuştun sadede gel artık;

İstanbul'a döndüğüm de; İstanbul'u, İstanbul'un kalabalığını, pis havasını, trafiğini, samimiyetsizliğini hiç özlemediğimi farkettim. 

Ne demiş Cahit Sıtkı; 

Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.

İnsan böyle güzel memleketi olsun istiyor.
Ben Samsun'u çok beğendim, sizlerin de Samsun'u gezip görmeniz ve Seyahatnamemi beğenmeniz dileğiyle Işılsu Durna~